Sen yine de nasıl istiyorsan öyle bil beni
Ama ben, yine de olması gerekenim
Yaşam gülmedi bana: önce bir hayvan ısırdı
Sonra karabasanlar çöktü üzerime
Kim olduğumu anladıklarında
“Ne oluyor bize!” diye bağırmaya başladılar
Avazları çıktığı kadar
Ey talih! Ey mucize!
Beni bataklığa çeken bu günlere övgüler olsun
Bu gün yaşayan en iyi kan emicilere övgüler olsun
Hatırlamıyorum ne kadar zamandır gittim
Bir sülük beyninin peşinden
En kaygan hakikat gitmesin diye elimden!
Bu yüzden burasıdır benim ülkem!
Ve bu yüzden fırlatıp attım elimde ne varsa
Bilgimin hemen yanı başında
15.08.2018 Onur Sezgin
Uzaklaş! Uzaklaş!
Soluğumu duyuyorsun,
Yüreğimi dinliyorsun,
Batmaya devam et zalim diken!
Arsız değilim – avınım yalnızca senin
En gururlu esirinim,
Bulutların arasındaki kaçak!
Konuş artık,
Şimşeklerin arkasına gizlenen kaçak! Konuş!
İşkence ediyorsun bana – kapana kıstırdın ya
Gururumu kırıyorsun
Sevgi ver bana –sıcak eller uzat
Kaçıyorsun!
Son kalan tek yoldaşım, meçhulüm benim,
Hayır, geri gel!
Bütün işkencelerinle birlikte gel!
Tüm yalnızların en sonuncusuna geri gel!
Bütün gözyaşı derelerim sana akıyor,
Yüreğimin son ateşi – senin için yanıyor
Gel - geri gel –
Meçhul kaçak! Acım benim! Son mutluluğum!
16.08.2018 Onur Sezgin
Ne mi arıyorum?
Yeryüzündeki mutluluğu
Ama ineklerden öğrenmek istiyorum bunu
Kalleş ve nankör ineklerden
Çünkü zamanımın çoğunu
Onlara dil dökerek geçirdim
Görünen o ki,
İnekler gibi olmadığımız sürece
Göklerin krallığına gidemeyeceğiz
Onlardan öğreneceğimiz bir tek şey var:
- Geviş getirmek-
Yüreğinde, gözlerinde ve ağzında
Bir parça olsun keder olmayan var mı?
Oysa şu ineklere bir bakın!
Zamanı geldi şimdi sinsilerin ve ayaktakımının
O büyük, kötü ve uzun ayaklanmasının
Dürüstlerin mutlu olduğu doğru değil
Göklerin krallığı ineklerin…
21.08.2018 Onur Sezgin
Bir rüya gördüm yine
Mahkeme salonundaydım
Adaletsiz bir mahkeme önünde yapayalnız
Gün boyunca karşılaştığım kim varsa
Hepsi yan yana oturuyorlardı
Sağdaki hâkim – Soldaki savcı
Ortada da inatçı bir keçi
Huzursuzdu çünkü gururunda
Yanıtı bulunmayan birçok şeyi saklıyordu
Yanında da boynuna yılan gibi dolanmış çirkin bir avukat
-Tüm çirkinler gibi kılığını değiştirip
Kendini güzel göstermeyi seviyordu
“ Siz adaletsiz mahkeme! Ne arıyorsunuz rüyamda?”
_ Senin gibi büyüyen birini çam ağacına benzetiyoruz
Suskun, sert, azametli ve merhametli
Güçlü yeşil dallarıyla uzanır kendi hükümdarlığına
Zorlu sorular sorar rüzgârlara, fırtınalara
Ve yüksekte bulunan her şeye
Böyle ağaçları görmek için
Kim yüksek tepelere çıkmaz ki?
“Benim rüyamda hiç kimse ümitsizliğe kapılmamalı,
Kendi bölgemde korurum herkesi
İşte budur size sunduğum ilk şey
İkincisi serçe parmağımdır
Onu bir kez kaptırdınız mı,
Kolumu da alırsınız
Pekâlâ, yüreğimi de alın!
21.08.2018 Onur Sezgin